omuzlarının üzerinden geriye doğru. Ve bir mucize gerçekleşti: Taşlar
Omuzlarımızın üzerinden geriye doğru. Ve bir mucize gerçekleşti: Taşlar artık sert ve kırılgan değildi. Esnekleştiler, büyüdüler ve şekil aldılar. İnsan formları, ilk başta çok belirgin olmasa da, bir sanatçının mermerden yonttuğu ilk taslak gibi belirginleşti. Taşların çevresindeki toprak ve nemli olan her şey, sert ve sert olan ise kemiğe dönüştü; damarlar ise insanın damarlarına dönüşür. Böylece, çok kısa bir sürede, tanrıların yardımıyla, erkeğinin döktüğü taşlar erkek, kadının döktüğü taşlar ise kadın oldu. İnsan ırkının kökenini inkar etmez. Dayanıklı bir ırktır, zorlu bir yaşam için iyi donanımlıdır ve yapılmış malzemeyi asla unutmaz.. Esnekleştiler, büyüdüler,
şekillendiler. İnsan formları ilk başta çok belirgin olmasa da, bir sanatçının mermerden yaptığı ilk kaba taslak gibi göze çarpıyordu. Taşların etrafındaki toprak ve nemli olan her şey ete, sert ve katı olan her şey kemiğe dönüşürken, damarlar insan damarlarına dönüştü. Böylece çok kısa bir sürede, tanrıların yardımıyla, erkeğin döktüğü taşlar erkek, kadının döktüğü taşlar ise kadın oldu. İnsan ırkı kökenini inkar etmez. Dayanıklı bir ırktır, zorlu bir yaşam için özenle hazırlanmıştır ve yapıldığı taşı asla unutmaz.