Seyahatleri sırasında, Kral Cepheus'un hüküm sürdüğü Etiyopya kıyılarına geldi. Burada denize doğru uzanan bir kelebeğe zincirlenmiş bir kız gördü. Saçları rüzgarda savrulmasaydı ve gözlerinde yaşlar titremeseydi, onu mermerden oyulmuş bir heykel sanacaktı. Güzelliği karşısında duyduğu sevinçten neredeyse kanatlarını oynatmayı unutacaktı. "Söyle bana," diye yalvardı ona, "parıldayan mücevherlerle bezenmiş olman gerekirken neden zincirlerle bağlısın? Bana ülkenin adını söyle. Bana kendi adını söyle."