Tam kahvaltı ediyorduk ki Heliud'un beyaz takımı eğitmek için kışlaya geldiğini fark ettik. Sanırım aldıkları çaresiz önlemler bunlar. Geçen hafta onları üst üste üç gün yendik, sonra iki gün kaybettik ama üç gün kazandık ve bu hafta üst üste üç gün kazandık, yani Villa'yı yendik ve iki eleme aldık. Bugün dördüncüye gidiyoruz, bu yüzden biraz çaresiz olduklarını düşünüyorum. Heliud da onları oldukça cesaretsiz görüyor olmalı. Kışla da onları aç bırakarak işlerini yapıyor ve öğleden sonra antrenman yapmak için ayrılmanın yanı sıra.
Burada kalıyoruz. Aslında dün dinlenmeye karar verdik. Çok az antrenman yaptık, bunu bir dinlenme günü olarak kabul ettik ki bugün daha da dinlenmiş bir şekilde gelebilelim. Ve durumları gittikçe kötüleşiyor, daha az enerjikler, daha yorgunlar, daha açlar, biz yükselirken onlar hem duygusal hem de fiziksel olarak düşüyorlar. Bugün kaçınılmaz yenilgilerinden kendilerini kurtarmak için aldıkları çaresiz bir önlem gibi.
İster antrenman yapsınlar ister yapmasınlar, gelseler bile bugün hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünüyorum. Belki biraz daha özgüvenli hissederler, ama gelip yine bir duvara tosladıklarında, yine cesaretleri kırılacak gibi hissediyorum. Planımız bu; süper güçlü, süper motive olmuş bir şekilde, sarsılmaz bir şekilde, gelip koşmalarını, güm, çakılmalarını ve sonra tekrar düşmelerini sağlamak.